Medeni kanuna göre bir kişi öldüğünde üzerindeki tüm mallar onun kanuni mirasçılarına otomatik olarak devreder. Mirasçıların hak talebinde bulunması için herhangi bir şey yapmasına gerek yoktur. Mirası alan mirasçılar ölen kişinin tüm mallarıyla birlikte borçlarını da üstlenmiş olur. Mirasın reddi ise bu durumun önüne geçen bir durumdur. Eğer ölen kişinin mal varlığı borçlarından daha az ise bu durumda mirasçı reddi miras yaparak malları da borçları da üstlenmeyebilir.
Bir kişiye kalmış mirasın istenmemesi reddi miras olarak isimlendirilmiştir. Kanuna göre kimlerin mirasçı olduğu bellidir. Fakat mirasçının bu durumdan geç haberdar olması ya da reddi miras süresinin kaçırılmış olması gibi durumlarda birtakım sıkıntılar yaşanabilir. Borç nedeniyle mirasın reddi için mirasçıların Asliye Hukuk Mahkemesine dilekçe ile başvurması gerekecektir.
Mirasın reddi dilekçesinin Sulh Hukuk Mahkemesine yazılması gerekir.
Reddi miras talebinde bulunan kişilerin mutlaka yasal mirasçı ya da atanmış mirasçı olması gerekir. Yasal mirasçılar ölen kişinin yakın ailesi, alt ve üst soyudur. Yani burada örnek vermek gerekirse eş, çocuklar, anne, baba, kardeşler, büyük anne ve büyük baba ölen kişinin kanuni mirasçılarıdır.
Atanmış mirasçılar ise ölen kişinin vasiyetnamesi ile ölmeden önce atamış olduğu kişilerdir. Atanmış mirasçılar kayyum yoluyla mirasçı olurlar.
Reddi miras için 2 önemli konu vardır. Bunlardan birincisi mirası reddeden kişinin miras bırakanın ölümünden itibaren 3 ay içerisinde yapılması gerekir. İkincisi ise mirasın reddi için miras bırakanın mirasının ortaya çıkmış olması gerekir.
Reddi miras yapacak olan kişinin 18 yaşından büyük olması ve zihinsel probleminin olmaması gerekir.